Chacun de vous est concerné [incl. Canzone del maggio di Fabrizio De André]
Dominique GrangeTraduzione turca della prima versione inedita | |
Mayıs şarkısı Gerçi Mayısımız sonuca ulaştı, cesaretiniz olmadan; gerçi olanlara bakma korkusu, başınızı öne eğdirdi; gerçi yangından kurtuldu Fiat Millecento’larınız; ama siz aklandığınızı sansanız bile, gene de bulaştınız bu işe. Birbirinize şöyle deseniz de: “Bir şey olduğu yok, fabrikalar yeniden açılır, birkaç öğrenciyi tutuklarlar”, emin olarak, bunun bir oyun olduğundan -pek de oynayacağımız bir oyun değil- aklandığınıza inanmayı deneyin denemesine, ama gene de bulaştınız bu işe. Kapamış olsanız da kapılarınızı suratımıza hani şu polis arabaları ensemizde bittiği akşam, vicdan azabı duymadan terk ederek bizi kaldırımlarda katledilmeye şimdi umurunuzda olmasa bile, siz, o gece, oradaydınız siz. Ve mahallelerinizde her şey eskisi gibiyse, barikatlar yok, yaralılar, el bombaları yok, geçerli saydıysanız televizyondaki “gerçekler”i, o zaman aklanmış olsanız bile, gene de bulaştınız bu işe. Ve şimdi inanıyorsanız her şeyin eskisi gibi olduğuna, nedeni, oyunuzu gene güvenlikten, disiplinden yana kullanmanız -uzaklaştırdığınızdan emin olarak değişim korkusunu- gene geleceğiz kapılarınıza ve daha yüksek sesle bağıracağız siz her ne kadar inansanız da aklandığınıza sonsuza dek bulaştınız bu işe siz her ne kadar inansanız da aklandığınıza sonsuza dek bulaştınız bu işe. | Mayıs şarkısı [alternatif versiyon] [1] Gerçi Mayısımız sonuca ulaştı, cesaretiniz olmadan; gerçi olanlara bakma korkusu, yere eğdirdi başınızı; gerçi pek çabuk karar verdiniz sizin savaşınız olmadığına; rüzgarı durdurmadınız siz, vakit kaybettirdiniz ona. Birbirinize şöyle deseniz de: “Bir şey olduğu yok, fabrikalar yeniden açılır, birkaç öğrenciyi tutuklarlar”, emin olarak, bunun bir oyun olduğundan -pek de oynayacağımız bir oyun değil- aleti oldunuz bir sürü vakit kaybetmemizin. İşlerini görmeye bıraktıysanız jopçuları, kurtulmak için biz ayak takımından, biz serserilerden, biz isyancılardan, vicdan azabı duymadan terk ederek bizi kaldırımlarda kanımızı akıtmaya; şimdi umurunuzda olmasa bile, siz, o gece, oradaydınız siz. Ve mahallelerinizde her şey eskisi gibiyse, yerli yerinde kaldıysa yollarınızdaki taşlar bile; geçerli saydıysanız gazetelerinizdeki “gerçekler”i, başka savınız kalmamış demektir bize daha fazla vakit kaybettirecek. İyi biliyoruz sizin düzmece ilerlemenizi, “canın gibi sev tüketimi” buyruğunuzu; ve bu buyruğa uyduysanız bize ateş edenleri aklayacak kadar, gene geleceğiz kapılarınıza ve daha yüksek sesle bağıracağız. Siz rüzgarı durduramazsınız, ancak vakit kaybettirirsiniz ona. Siz rüzgarı durduramazsınız, ancak vakit kaybettirirsiniz ona. Siz rüzgarı durduramazsınız… |
[1] De André’nin bu şarkısı, Dominique Grange’ın Mayıs 1968 olaylarını konu alan Chacun de vous est concerné (‘Her biriniz işin içindesiniz’) şarkısının çevirisidir. |